Yolculuğa çıkarken özellikle yanınızda bulunması gerekenler...

 

·         Ankara - siteler mevkii - Elmadağ yoluyla çıkış yapılırken gidiş istikametinde keskin virajlar vardır. Sungurludan 10 km sonra Mavi ocak tesislerinde konaklanabilir, et-mangal yapılabilir. Çorum’a 40 km kala solda Ulusoy Turizm’in dağ dinlenme tesisleri vardır. Samsuna kadar yol iyi olmakla birlikte bazı yerlerde bozuk satıh mevcuttur. Özellikle Çorum ve sonrası yollarda traktörlere dikkat edilmelidir. Zira yolun ¼’ünü kaplayarak ilerlemekte ve geçişlerde sorun olabilirler. Bilhassa geceleri arkadan fark edilmeleri zor olmaktadır. Lütfen hız yapmayalım. Polis radarlarına dikkat !!

 

 

·         Samsuna doğru gelindiğinde sola gidilirse Sahra-Sıhhıye Okul Komutanlığı ve tesisleri vardır. Devamında güzel bir yolculukla Sinop’a ulaşılacaktır. Oysa biz Samsun’a gelişte sağa sapıyoruz.

·         Samsundan itibaren yapılacak yolculuk çoğunlukla deniz solda kalarak sahilden yapılır. Yollar güvenilir olmakla beraber kalabalıktır. Karşılaşılacak bir tehlike yoktur. Denize girmek için düzenlenmiş yerler hiç yok gibidir. Deniz dalgalı olabilir ve kumu karadır. Fakat yeşilliklerden gözünüzü alamayacağınız için deniz pek cazip gelmeyecektir. Yol boyunca kesintisiz olarak hep bir yerleşim yeri ve canlı göreceksiniz. Karadeniz’in insanı yabancıyı tanır , izler ve yardım severliğini esirgemez. Samsundan itibaren güzergahta belirtilen yerlerin hepsini bir defada göremezsiniz. Bu yüzden güvenli bir kalış noktası- otel bulup gezilerinizi yapınız. Devamı günlerde yine aynı türde kalışlar ve geziler yapılır.

·         Yollar üzerinde işletmeye açılmış olan dinlenme tesisleri ve pideciler, küçük lokantalar , köfteciler vardır. Tercih sizin. Perşembede Medrese önü köyü girişinde “Uzun saçlının yerine” de uğramadan geçmeyin. Neden mi ? Burada Uzun saçlının yaptığı çayın lezzetini tatmak bir başkadır. Afiyet olsun.

·         Ordu’ya 15 km mesafede yol kenarlarında balık lokantaları mevcuttur. Ordu şehir çıkışında sağda Sağra satış reyonu vardır.

      

 

                                                                                                                                                        

·         Espiye İlçesi idari olarak Giresun iline bağlıdır. Giresun il merkezinin doğusunda, Giresun-Trabzon Karayolu'nun 34. km'sinde yer alan bir ilçedir. Trabzon il merkezine uzaklığı ise 98 km'dir. Espiye ilçesinde arazi genellikle dağlık olmasına karşın iç kısımlardaki yüksek dağlık kesimlerde yüksek düzlükler (vadiler) de bulunmaktadır. "Karaovacık Yaylası" bunlardan en meşhur olanlardan biridir. Akıl Baba dağı 2528 m, Çakıl Dağı 2476 m ve Olucak Tepesi 1500 m olup en önemli yükseltilerdir.

 

·         Giresun’a gelindiğinde girişte Fiskobirlik Fabrika satış mağazası vardır. Yine solda deniz kenarında Jandarmaya ait plaj mevcuttur. Arabanızı girişe park ederek denize girilebilir. Bu arada Dereli-Şebinkarahisar yolundan gidilen Kümbet yaylasına uğramayı unutmayınız. Yaylada sis olabilir, girişteki kasaplardan çok lezzetli et alabilir, köfte yaptırabilirsiniz. Yaylaya gelirken 800 m önce sağdan yolu ayrılan ve Salon çayırı denilen mevkiinde Orman Genel Müdürlüğüne ait dağ evleri vardır. Arzu edilirse bölgede çadır bile kurabilirsiniz gece geçirebilirsiniz. Orman içinde yürüyüşler yapılabilir ve bir çok mantar türü ile karşılaşılır. Yine yol kenarında satılan Acı mantar, geyik mantarı, tavuk mantarı olarak adlandırılan mantarlardan satın bile alabilirsiniz.

·         Giresun’dan Trabzon’a doğru güzel manzaralar, enfes kokularla devam ederken Beşikdüzü’nden sonra sağlı-sollu ekmek fırınları görülecektir. İşte büyük ve odun ateşiyle yapılan ünlü ekmeğiyle meşhur Vakfıkebir’e geldiniz. Fırınlardan taş ekmek alıp tadabilirsiniz. Unutmayın dönüşte buradan hem kendinize, hem de sevdiklerinize hediye olarak ekmek alacaksınız. Bu ekmekler uzun süre buzdolabında dayanır, kızartması ve kokusu nefis olur. Yola devam ederseniz Akçaabat’a varırsınız. Eğer buralara kadar karnınızı doldurmadıysanız meşhur Akçaabat köftesi sizi bekliyor. Afiyet olsun. Yine solda deniz kenarında Trabzon’a gelmeden Yerel Yıldızlı Askeri kampı vardır. Önceden yer ayırtılabilir ancak denize girmek sağlık acısından sakıncalıdır. Ancak tesiste Alabalık yemeniz mümkündür.

 

Bölgedeki bazı Oteller ve adresleri :

·         Büyük Sümela Hotel 5*- Maçka ,Trabzon (115 odalı) Tel : o 462 5123540 (10 hat)

·         Grand Zorlu Hotel 4*- Merkez ,Trabzon (160 odalı) Tel : 0 462 3268400

·         Usta Hotel 3* -Merkez ,Trabzon (87 0dalı) Tel : 0 462 326 5700

·         Zigana Tatil Köyü 3* -Maçka ,Trabzon (60 odalı) Tel :0 462 5426115

·         Hotel Akçaabat 2* - Merkez ,Trabzon (33 odalı) Tel : o 462 2280115

·         Uzunkum Hotel 1* -Merkez, Trabzon (33 odalı) Tel : 0 462 2234041

·         Horon Hotel 2* -Merkez ,Trabzon (44 odalı) Tel : 0 462 3266455

·         Aksular Hotel 3* -Merkez, Trabzon (66 odalı) Tel : 0 462 2301130

·         Dedeman Rize 4* -Alipaşa köyü, Rize (80 odalı) Tel : 0 464 2234444

 

 

 

 

 

·                     Miletosluların kenti kurarken, masayı andıran şekiller üzerine oturması nedeniyle “Trapesa” adını verdikleri Trabzon şehrine Hoş geldiniz......

·                     Trabzon’a gelince şehre giriş birçok sağa sapışlarla mümkün. Ancak acele etmeden en iyi giriş kale parkın altındaki tünele gelmeden önce İstatistik Müdürlüğü yazan levhadan giriş yapmaktır. Yokuş çıkılarak şehrin çarşılarının başlangıcı olan ve çay bahçelerinin de bulunduğu meydan bölgesine gelirsiniz. Sola doğru çay bahçelerinin üstünden kavisle şehir itfaiyesi önünden girişini sorarak öğreneceğiniz Askeri gazino ve çay bahçesi olan Kale park’a ulaşabilir ve arabanızı rahatça park edebilirsiniz. Burada dinlenebilir, yemek yiyebilir ve şehri kısmen kuş bakışı görebilirsiniz.

 

      

·         Şehirde gezilecek yerler şöyledir ; Atatürk Köşkü : Trabzon’un 7 km güneybatısında Soğuksu tepesindedir. Piknik alanları mevcuttur ve 1921 yılında Atatürk’ün Trabzon’u ziyareti sırasında üç gün kaldığı kartpostallarda da resmedilen binadır. Atatürk 1937 tarihi vasiyetnamesini bu binada yazmış olduğundan bina Atatürk’e hediyedir. Halka açıktır. Müze görünümündedir. İçeride fotoğraf/kamera çekimi yasaktır. Bina dışında dinlenmek, dolaşmak, çay içmek mümkündür, giriş ücretlidir ve araç park sorunu yoktur. Ayasofya Kilisesi : Şehrin kuzeybatısında şehir merkezine gelmeden sağa sapılarak da ulaşılabilen yol üzerindedir. 1263 yılında Bizans imparatoru tarafından yaptırılmıştır. 1577 yılında bazı eklemelerle camiye çevrilmiştir. Kilise içindeki süslemeler ve oluşumları izlenmeye değerdir. Trabzon’da şehir gezileri- çarşı gezileri yapılabilir. Çarşı kuyumcularında “Trabzon işi hasır bileklik-bilezik” bakılabilir. Kumaşçılarında ise yöresel bel’e bağlanan “Peştamal” bezi alınabilir , daha sonra bayanlar için yazlık elbise olarak diktirilebilir. Denemeye değer..!!! Şehrin Askeri Kale Park yerinin yanından yokuş aşağı inilen sokaklarıyla “Çömlekçi” denilen bölgede kurulu “Rus pazarı” vardır. Alış veriş yapılabilir.

 

·                                 Trabzon’dan Rize istikametine doğru çıkış yapılarak otobüs Terminali’nin önünden sağa dönüşle Maçka’ya gidilebilir. Maçka ilçesi, Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde ve Trabzon’a 29 km uzaklıktadır. Ulaşımı rahat bir karayoluyla sorunsuz olarak yapılabilir. Çam ormanlarının süslediği vadilerin ortasındaki bir dere yatağına kurulmuş olan ilçe merkezi, doğal güzellikleri bakımından Trabzon’un en şirin yerlerindedir. İlçenin 17 km kadar güneyinde Karadağ’ın bir tepesinin yamacına yapılmış olan halk tarafından “Meryemana manastırı” , orijinal adıyla Sümela bulunmaktadır. Meryem (panaghia) adına kurulan bu manastırın, Sümela adının esasını, kara-siyah karanlık anlamına gelen Melas kelimesinden aldığı söylenir. Bu manastırın kuruluşu efsaneye göre ; iki Atina’lı Barbaras ile yeğeni Sophronios rüyalarında Hz.Meryem’i görmüşler, rüyada Meryem onlara bir manastır yaptırmalarını ve yerini, nasıl gideceklerini tarif etmiştir. Trabzon, Türkler tarafından alındıktan sonra manastırın haklarına dokunmamışlardır. Manastıra Yavuz I.Selim 1512’de manastırın haklarını tanıdığını bildiren bir fermanı muhafaza ediliyordu......1962 yılında merdivenleri ile kapısı tamir ettirilerek turistlerin ziyaretine elverişli bir hale getirilmiştir. Arabayı park ettikten sonra 25-30 dakikalık dik bir patika yolla manastıra ulaşılabilir. Yine manastırın 200 metrelik yakınına küçük vasıtalarla da (taksi-dolmuş) ulaşılabilmektedir. Bulunduğu Altındere vadisinden 300 metre yükseğindedir. 6 katlı ve 72 odalıdır. Manastırın bulunduğu alan Orman Bakanlığınca Milli parklar statüsüne alınmış olup Kültür Bakanlığınca da onarımı sürdürülmektedir. Girişi ücretlidir. Kartpostallarındaki bilinen görüntüsü her yerden rahatça izlenemez. Genellikle bölgede hava hafif yağışlıdır. Gezi sonrası mutlaka girişteki dinlenme yerlerinde soğuk/sıcak içecekler içerken derelerin gürültüsünü ve görüntüsünü izleyiniz.  

                         

·                                 Vazelon(Yahya) Manastırı : Maçka ilçesini Gümüşhane yönüne doğru 14 km geçtikten sonra sağa 3 km.lik stabilize bir yolla ulaşılabilir. Köprü yanı köyü sınırları içerisinde bulunan bu manastırın vadisinde özel sektör eli ile işletilen alabalık çiftliği ve restoran’ı vardır. Yapının, Vazelon ismini, kurulmuş olduğu “Zabulon dağ’ından” aldığı görüşü kuvvetle ihtimaldir. Manastırın ıssız sakin yerde seçilmesi, o’na daha kutsal bir hava verilmek istenmesindendir. İlk inşa tarihinin M.S 270 veya M.S 317 olduğu bilinmektedir. Manastır; Yahya peygambere adanmıştır. Binaya batı kısmındaki merdivenle girilmektedir. Merdiven basamakları kırık olduğundan, yukarı çıkarken dikkatli olunmalıdır. Bina 1923 yılında terk edilmiştir. Günümüzde Sümela’dan sonra onarılıp Turizme kazandırılması düşünülmektedir.

           

·                                 Gregorius Peristera (Kuştul- Hızır- İlyas manastırı) :   Bu manastır Trabzon’dan Maçka’ya giderken yol üzerindeki Esiroğlu beldesinin Galyan diye adlandırılan bölgede Kuştul (şimşirli) köyündedir. Ulaşım, Esiroğlu beldesine giderken soldaki galyan vadisini takiben yapılır. Vadinin tabanından dirsek şeklindeki kaya üzerine oturtulan yapı, kale gibi, vadiye hakim bir tepede kurulmuştur. Maçka yolu üzerinde ve bağımsız bir amir gücüne sahip olan, üçüncü manastırdır. M.S 752 yılında kurulduğu söylenir. Bu manastır 1203 senesinde yağma edilip, terk edilmiştir. 1904 yılında çıkan büyük bir yangınla harap olduktan sonra bir daha inşa edilmiştir.

·                                 Kaymaklı Manastırı : Trabzon şehir merkezine 3 km uzaklıktaki Kaymaklı köyünde bulunur. Manastıra Trabzon’un kuşbakışı seyredilebileceği hakim bir tepesi olan Boztepe mevkii arkasındaki Mısırlı mezarlığının solundaki patika ile gidilmektedir. Manastır binası kesme taştan yapılmış ve 2450 m² üzerine kurulmuştur. Eser ; Hz. İsa’nın namına yapılmış, fakat yapıldığı vakit tepeden aşağıya düşen bir adam sapasağlam kaldığı için Çarhapan yani fenalığı engelleyen” olarak adlandırılmıştır. Manastır 1914-1918 yıllarında bir yangın geçirmiş ve bu tarihten sonra terk edilmiştir. Günümüzde şahış malı olarak kullanılan yapı, burada oturan ailece az bir değişikliğe uğratılmasına rağmen korunmaktadır.

·                                 Kızlar Manastırı (Panagia Theoskepastos) : Geniş bir alana kurulu olan manastır, Boztepe’nin güney yamacında ve Trabzon’un doğu cephesine bakmaktadır. Theoskepastos sözcüğünün manası “Tanrı tarafından örtülmüş ve korunmuştur.”   Bu manastırda bir çoğu gibi bir kata şapelinin etrafında inşa edilmiştir. 1349-1390 zamanında yapılmıştır. Günümüzde geniş kütlesi ile ayakta kalabilmiş ve turistler tarafından ilgi ile gezilmektedir.

·                                 Kızlar Manastırı (Panagıa Keramesta) :    Bu manastır, Maçka sonrası Hamsiköy güzergahında Kiremitli köyü vadisi üzerinde yer almaktadır. Yerin isminin manası bilinmemektedir. Buraya ilk kez kimlerin geldiği de bilinmemektedir. Sümela veya Vazelon manastırlarının bir minyatürü olan bu yapı, kutsal bir mağara ile tamamlanır.Günümüze kadar gelen taş bölümler, bu manastırın Orta çağ’da yapılmış olduğu hissini uyandırırsa da yapı 1858 yılında inşa edilmiştir.                           

·                                 Maçka’yı  çıkış noktası olarak alırsak , Hamsiköy’e gitmek üzere Gümüşhane yönüne hareket edilir. Trabzon-Gümüşhane arası 100 km ve yeni açılan güzel ve geniş bir yol var. Yol üzerinde dinlenme tesisleri, kasaplar , lokantalar vardır. Çevre güzelliğine dikkat etmeliyiz. Hele de dağlardan Maçka’ya doğru çiseleyerek gelen sis yaşamı anlamlandırıyor. 

·                                 Eski yol, Hamsiköy’ün içinden ve meşhur Zigana Geçidi’nden geçiyor. Gümüşhane’ye eskiden bu yol ile kışın zorlukla ulaşılırdı. Zigana Geçidi’nin hemen üstünde Zigana Dağı Kayak Merkezi bulunuyor. Hemen yanında Jandarma karakolu ve etrafında kasap ve hazır mangal imkanı mevcuttur. Eğer Maçka’dan itibaren eski yolu denerseniz 25 km sonra sütlacı ile ünlü Hamsiköy’e ( Hamse köy – 5 köy) ulaşılır.

·                                 Hamsiköy’de sütlacı Yayla Lokantası’nda baba mesleğini 27 yıldır devam ettiren Osman usta yapıyor. Hamsiköy’de her taraf yemyeşil otlarla ve bitki örtüsüyle kaplıdır. Kökünden sahlep elde edilen yabani orkide çiçeklerinin yaygınlığı ve bunlarla beslenen hayvanların sütünün lezzeti, sütlaca da yansıyor. Eğer buradan ileriye doğru ilerlerseniz 1700 m rakımda Yayla Tatil Köyü adında güzel bir tesise ulaşılır. Bungalov tipi ahşap evler ve alabalık havuzları mevcuttur. Bir gece kalmaya ne dersiniz?

·                                 Yola yine devam edilirse Zigana geçidine doğru gelinir. Bu geçit Trabzon-Gümüşhane eski yolunun tan ortasında 50. km’de yer almaktadır. Geçidin hemen üstünde Zigana Dağı Kayak Merkezi var. Çay molası verilebilir. Aşağıya doğru ilerlenirse Zigana Köy’üne varılır. Bu bölgede çoğunlukla sis vardır. Sisin varlığı da gerçekten güzel. Köyde bir sanat galerisi vardır gezilebilir. Gezi sonrası 10 km sonra ulaşılabilen Torul’a gitmek üzere hareket edilebilir. Daha da içeri giderseniz 26 km sonra Kürtün’e varılır. Bu arada bölgeye gelmişken Gümüşhane’yi de görmek lazım. İlginç mağaraları var. Kuşburnu üretimiyle ünlü bölgede Gümüşsu tesisleri bu hizmeti veriyor. Alış veriş yapılabilir.

·                                 Artık buraları dolaştıktan sonra yeni yolu kullanarak ve aşağıya doğru eğimle Maçka’ya dönmeliyiz. Buradan da Trabzon istikametine ilerlenir. Artık hedefimiz, Rize yönüne gidiştir.

 

·                                 Trabzon-Rize sapağına gelindiğinde sağa Rize yönüne dönerek Of-Çaykara –Uzungöl yönüne hareket edilir. Rize istikametinde solda deniz, sağda yeşille örtülmüş dağları seyrederek güzel bir yolculukla sahilden Yorma-Arsin-Araklı-Sürmene geçilerek Of’a gelinir. Uzungöl’e   gitmek üzere sağa dönüşle 26 km’lik yolculukla ulaşılacak Çaykara yönüne sapılır. Çaykara’dan 20 km sonra yeşillikler ve arabanızın bazen solunda bazen sağında sizi takip eden akarsu eşliğinde toprak ve taşlı yolla aniden karşınıza çıkan nefis bir Uzungöl manzarası görünür. 1100 m rakımda yer alan göl, yakın bir zamanda meydana gelen heyelan sonucu oluşmuştur. Heyelanın yığdığı toprak Haldizan Deresi’nin önünde doğal bir baraj oluşturup gölün oluşmasını sağlamıştır. Bölge günümüzde turistik bir mekan durumundadır. Arabanızı park etmeden önce gölün çevresini dolaşarak Kartpostallardaki resmi fark ediniz. Çevrede bolca alabalık lokantası vardır. Eğer geceyi burada geçirmek isterseniz ki isteyin derim, fiyatta anlaşabilirseniz konaklayacak bir yer bulabilirsiniz. Fiyatlar uygun gelmezse bagajınızda bulundurduğunuz çadır’a artık bir şans verme imkanı doğmuştur. Bu süre içerisinde bölgenin yerel yemeklerinden tadabilir, çevre gezileri, yürüyüşler yapabilirsiniz.

 

              

     

·                                 Uzungöl sabahında güzel bir kahvaltı sonrası Anzer yaylasına gidebilirsiniz. Bunun için geldiğiniz yolla Çaykara üzerinden Of’a gelmelisiniz. Of’dan Rize yönüne doğru 7 km devam ettikten sonra sağdan ayrılan İkizdere yoluna sapılır. Ayrımdan yaklaşık 35 km sonra İkizdere’ye varılır.

    

İkizdere çıkışından 9 km sonra Dereköy’e gelinir. Yaylaya giden yol ile 36 km’lik bir yolculukla Anzer’e   varılır. Burada dünyaca ünlü Anzer balı elde edilir. Etrafta her türlü çiçekle karşılaşabilirsiniz. Gerçek Anzer balının kilosu ortalama 250 dolara alınabilir. Ancak az miktarda üretildiğinden aldatılmayın. Buraları gezildikten sonra aynı geliş yoluyla deniz kenarına dönmeliyiz. Yaklaşık 20 km sonra Rize’ye varılır. 

 

         

·         Rize’ye gelindiğinde çay satış büfelerinden alış-veriş yapabilirsiniz. Ayrıca Rize çıkışında veya 10 km sonraki Gündoğdu beldesinde yolun sağında Rize bezleri satış merkezlerine uğrayıp yöresel bezler alabilirsiniz. Gündoğdu beldesinden 9 km sonra Çayeli’ne gelinir. Çayeli çıkışında yolun solundaki Hüsrev Restaurant önünde park ederek lezzetli Kuru fasulye yemeğinden yiyebilirsiniz. Ancak nedense bu gibi yerlerde fiyatlar hiç de hesaplı değil !!   Yola devam ederseniz 20 km sonra Pazar’a ve 5 km daha giderseniz Çamlı hemşin yol ayrımına gelinir. Buradan 22 km giderseniz Çamlı hemşin’e ve de Fırtına Vadisine ulaşılır.

 

            Eğer Ayder yaylasını da görelim diyorsanız Zilkale – Çat üzerinden soldan Ayder yaylasına ulaşılır. Betonlaşmış bir Ayder ile karşılaşacaksınız. Uygun bir kalacak yer bulursanız etrafı daha da ayrıntılı olarak ve keyif alarak gezebilirsiniz.

 

·         Ayder yaylası merkezli olarak Aşağı Kavron’a gidebilir doğa ile kucaklaşabilirsiniz.            7 km daha giderseniz Yukarı Kavron yaylasını da görebilirsiniz. Daha sonra Ayder’e geri dönülerek Çamlı hemşin’ e varılır. Buranın çıkışından 15 km sonra Zilkale’ye ulaşılır. Bu kalenin Ortaçağın sonlarına doğru yapıldığı ve dağ yollarını denetlemek amacıyla inşa edildiği söylenir. Orman örtüsü içinde kale muhteşem görülüyor. Zilkale çıkışından 15 km sonra Çat’a ulaşılır ve buradan da 8 km sonra Hisarcık yaylasından geçilip çıkıştan 1 km sonra soldan küçük bir köprü üzerinden Verçenik yaylasına sapılır. Bu yayla 2600 m rakımlıdır ve araba ile buralara kadar gelinebiliyor.    

      

         

 

Buradan 45 km km’lik yolculukla Çamlı hemşin’e dönülebilir. Daha sonra ister Rize’ye ve Trabzon’a doğru geri dönüş yapılabilir, istenirse Aksi gidişle Fındıklı, Arhavi, Hopa üzerinden gezinin son durağı olarak Sarp kapısı görülebilir. Artvin il merkezi içeride kıyıdan uzakta kalmaktadır. Bu yeşillikler ve doğa harikaları ile dolu yöremizi de hazır gelmişken ve vaktiniz uygunsa görelim derim. Eğer gitmek istemiyorsanız üzülmek için hazır mısınız?                                                            

      

Not : Bu geziler esnasında dönerken Tereyağı almak isterseniz sıcaktan etkilenip acılaşmamasını sağlamalısınız. Ayrıca yağın hilesiz olmasına da dikkat ediniz. Ekmekler için bez torba bulundurunuz. Çay kolonyasını almayı sakın unutmayınız. Ağustos ayında iseniz her yerden Fındık alabilirsiniz( birkaç tanesini kırıp içine bakınız).

                                                                                                          

   4.     Bölge Yemekleri ve tarifleri

 

Şimdilik benden bu kadar…………..eksiklerim olabilir………….Sevgilerimle.