Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Gümrükçüoğlu, ıslak mendillerin kimyasal madde barındırdığının unutulmaması gerektiğini belirterek, ''Bu yüzden ıslak mendil kullanıldıktan sonra mümkünse eller suyla durulanmalı'' dedi.
Prof. Dr. Gümrükçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda ıslak mendil kullanımının yaygınlaştığına işaret ederek, ıslak mendillerin restoranlarda, okulda, evde, iş yerlerinde ve hastanelerde kullanıldığını hatta annelerin bebek alt temizliğini bile ıslak mendille yaptıklarını vurguladı.
Islak mendilin hijyen amacıyla kullanıldığını ve içinde kimyasal maddeler bulunduğunu kaydeden Gümrükçüoğlu, şunları söyledi:
''Islak mendilleri sıktığınız zaman içinden genel itibariyle sıvı çıkar. Bu sıvı kimyasaldır. Islak mendil çok fazla kullanılırsa bu kimyasallar elde veya deride birikir. Yiyecekleri tuttuğumuzda veya elimizi ağzımıza götürdüğümüzde bu kimyasallar vücuda geçer. Uzun yıllar söz konusu kimyasalların vücutta birikmesi sağlıkaçısından olumsuzlar doğurur. Islak mendillerin kimyasal madde barındırdığı unutulmamalı, bu yüzden ıslak mendil kullanıldıktan sonra mümkünse eller suyla durulanmalı. En iyi temizlik şekli sabunla elleri yıkamak ve bol suyla durulamaktır. Ancak ıslak mendillerin kullanımı, suya ve sabuna ulaşılamayan durumlarda önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.''
BEBEKLERİN ALT TEMİZLİĞİNDE ISLAK MENDİL KULLANIMI
Prof. Dr. Gümrükçüoğlu, bebeklerin alt temizliğinde de ıslak mendil kullanımının yaygın olduğuna dikkat çekerek, özellikle pişik ve tahriş durumunda ıslak mendil kullanımının sağlık açısından zararlı olacağını belirtti.
Islak mendilin içindeki kimyasalların tahriş olmuş deriden kolayca vücuda geçebileceğine işaret eden Gümrükçüoğlu, ''Çocuk eğer pişikse ya da bir yerinde başka bir yara varsa ıslak mendil kesinlikle kullanmamak gerekir. O yaralar ve pişik, vücutta çatlaklar meydana getirir siz de o yaranın üzerine kimyasal bir madde olan bu ıslak mendili sürerseniz çatlakları yakar ve bu da emilim yoluyla vücudun kan dolaşımına da geçebilir. Bunlar öldürmez ama cilt rahatsızlığını artırır. Annelerin buna dikkat etmesi gerekir'' diye konuştu.
Kullanım alanının yaygınlaşması, talebin yüksek olması nedeniyle ıslaK mendillerde de ''merdiven altı'' üretimin arttığını ifade eden Gümrükçüoğlu, kontrolsüz üretimlerin her zaman insan sağlığı için risk oluşturduğunun altını çizerek, ıslak mendil tercih ederken de tüm diğer ürünlerde olduğu gibi TSE işaretinin aranması gerektiğini vurguladı.
BAYRAMDA KOLESTEROLÜNÜZÜN YÜKSELMEMESİ İÇİN ETİ SEBZE İLE TÜKETİN
Kurban bayramı et tüketiminin en yüksek seviyeye çıktığı zamanlardan biri. Hatta kesilen kurbanın eti ile pişirilecek yemekler şimdiden pek çoğumuzun iştahını kabartıyor. Ancak uzmanlar fark edilmeden aşırı protein tüketimi ile geçecek olan 9 günlük tatilin sonucunda özellikle kolesterol yükselmesi sorunu ile karşı karşıya kalınabileceği konusuna uyarıyor. Et tüketimine ve tüketim biçimine dikkat etmek ise hem kilo kontrolünün hem de sağlıklı kalmanın önemli koşullarından biri olarak gösteriliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, sağlıklı bir kurban bayramı geçirmek için etin hazırlanması, saklanması ve tüketimi hakkında bilgi verdi.
Sebzeler etin tadını zenginleştirir
Etin içerisinde C ve E vitamini bulunmamaktadır. Kurban etinin sebze ile birlikte tüketilmesi ette bulunan demirin emilimi artırır. Böylelikle etin biyoyararlılığı artmaktadır. Pişirme esnasında soğan, sarımsak, yeşil ve kırmızıbiber, domates ve benzeri sebzelerle birlikte zenginleştirmek hem etin tadını artırır hem de etin kan kolesterolünü yükseltme etkisini en aza indirmektedir.
“Eti iyi pişireyim” derken eti kansorejen hale getirmeyin
Pişirme işlemi sırasında dikkat edilecek en önemli nokta, eti kısık ateşte ve kendi öz suyunda pişirmektir. Bu sayede et kısa sürede pişecek ve vitamin kaybı olmayacaktır. Fazla haşlanan etin suyundaki vitaminler de kısa sürede değerlerini kaybeder. Kesilen etler diğer besinlerle temas etmeyecek şekilde uygun saklama poşetleri veya yağlı kağıtlara yerleştirilerek en kısa sürede buzdolabına koyulmalıdır. Etler 7 günden fazla süre için derin dondurucuda dondurularak saklanmalıdır. Poşetleme işleminde etler tek kullanımlık olacak şekilde ayarlanmalı; böylece çözdürülen etin tekrar dondurulması gibi son derece yanlış işlemin önüne geçilmelidir. Etler mangalda pişirilecekse en az 15cm uzakta ve yavaş yavaş pişirilmelidir. Kömürleştirilen ve mangala yakın olarak pişirilen etler kanser riski taşır. Etin iyi pişmesi için mangalda yavaş yavaş pişirilmelidir. Etin mangala yakın pişirilmesi B vitamini kayıpları oluşturur.
Et doğranılan tahtada sebze kesmek gıda zehirlenmesine neden olabilir
Eti hazırlarken kullanılan doğrama tahtalarında sebzelerin de doğranması yanlış bir uygulamadır. Doğrama tahtasında pişmemiş etin bakterleri bıçağa ve oradan da tahtaya geçer. Sonrasında aynı tahtanın sebzeye de kullanılması ile en fazla görülen gıda zehirlenmesi oluşmaktadır. Etler, büyük parçalar şeklinde değil; kıymalık, kuşbaşılık, pirzola, biftek ve bonfilelik olarak hazırlanmalıdır. Günlük pişirilecek miktarlara bölünmeli ve buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır.
Dinlendirilmeden tüketeceğiniz etler ile midenizi kurban etmeyin
Yeni kesilen hayvan etleri “ölüm sertliği” dediğimiz sindirimi ve pişimi zor bir halde olur. Bu durum, midede hazımsızlık gibi mide- bağırsak problemlerine yol açar. Yeni kesilen kırmızı et geç pişecektir ve tüketilirse sindirimi zorlaştıracaktır. Mümkünse etler buzdolabında 1- 2 gün bekletildikten sonra marine edilerek tüketilmelidir. Marine için; sarımsak, soğan, limon suyu, salça, süt, baharatlar az miktarda ete karıştırılarak et dinlendirilmelidir. Marinasyon sırasında et dolapta bekletilmelidir. Marinasyonda bekletilmesi etin daha lezzetli ve yumuşak olmasını sağlayacak en ideal yöntemdir. Dondurulan besinlerin saklama süresi, deponun ısı derecesine bağlıdır. Sıcaklık derecesi alçaldıkça saklama süresi uzar.-18 santigrat derecenin altında besinler uzun süre saklanabilir. Et birkaç yıl bozulmadan, kalitesini kaybetmeden saklanabilmektedir. Dondurulma işlemi –32 santigrat derecede hızla yapılır, dondurulan et 18 santigrat derecede bir iki yıl, -8 santigrat derecede ise üç ay saklanabilir.
Kemik ve et suyunun besin değeri yoktur
Et ve kemik suyu Türk yemeklerinde çorbalara, tencere yemeklerine ve pilavlara sıklıkla kullanılmak için bir köşeye ayrılmaktadır. Oysaki; kemik suyu ve et suyunun besin değeri yoktur. Yemeklere lezzet verici olarak kullanılmaktadır. İçeriğinde doymuş yağ içeriği yüksek olması sebebi ile özellikle kalp, damar ve tansiyon hastalarının tüketmesi sakıncalıdır. Yine şişman ve obez olan kişilerinde et suyu ile yapılan yemeklerden uzak durması gerekir. İştah açıcı ve yağlı olması sebebi ile fazla tüketilir ve daha çok kilo aldırırlar.
Kalp, tansiyon ve bçbrek hastaları sakatat tüketmemeli
Kurban bayramı ile beraber sakatat tüketimi de artar. Özellikle kalp hastalarının, hipertansiyonlu hastaların ve böbrek hastalarının sakatat tüketmesi sakıncalıdır. Tüketilmesi planlanan sakatat, kesim sırasında temiz bir şekilde çıkarılmalı, sakatat ile etler aynı ortamda bulundurulmamalı ve muhafaza edilmemelidir. Doymuş yağ ve kolesterol içeriğinin yüksek olmasından dolayı kronik hastalığı olanların 2 öğünde de yüksek miktarda kırmızı et alması sakıncalıdır.
Bir köfte büyüklüğündeki etin yüzde atmışı yağdır
Etin pişirilme yöntemi çok önemlidir. Hayvansal kaynaklı olan bu besinler kızartma veya kavurma şeklinde tüketilince sağlığı tehdit edici bir rol alır. 1 köfte büyüklüğünde et ortalama 69 kaloridir. Bu etin 45 kalorisi yağdan gelir. Yani %60’ ı yağdır. Bu sebeple kızartma yapmak yerine kendi yağında ızgara, fırında veya tencere yemeği şeklinde pişirilmesi gerekir.
Et gıda zehirlenmelerine sebep olan en potansiyel riskli besindir
Uygun koşullarda saklanmayan ve pişirilmeyen etler Salmonelle, listeria M, E. Coli, C. Perfringens gibi zehirlenme biçimleri ile karşı karşıya kalmanızı sağlayabilmektedir. Kurban eti ile sağlıklı beslenmek için;
1. Eti hazırlamadan önce ve sonra eller güzelce bol su ve sabunda yıkanmalıdır.
2. Eti hazırlamadan önce kan, kıl benzeri zararlı maddeleri temizlemek için yıkanması gerekmektedir.
3. Eti uygun ısı ve sıcaklıkta pişirmek gerekir. Kısık ateşte içinin iyi pişmesi bu riski ortadan kaldıracaktır.
4. Eti dondurucudan çıkarınca oda ısısında veya kalorifer peteğinde değil, buzdolabında veya mikrodalgada çözdürmek gerekir.
5. Et pişince oda ısısında fazla bekletilmeden soğuması için buzdolabına kaldırılmalıdır.
6. Yemekleri yerken iyi çiğnemeye özen gösteriniz. Küçük lokmalarla ve yavaş yavaş tüketmek sindirime destek olun